Sata Nedir?
Sata Nedir? Ayrintili
Açiklama SERİAL ATA
Serial Ata`nın ne olduğunu anlamadan önce, nasıl bir ihtiyaç sonucu
geliştirildiği ve şimdi ne durumda olduğundan biraz bahsedelim.
Sabit diskler veya optik cihazlar, diğer bilgisayar donanımları ile
iletişim kurmak için arabirimleri kullanırlar. Günümüzde IDE
arabirimi anakartın üzerinde geliyor. Hepimizin bildiği master/slave
olarak adlandırılan arabirime, iki adet cihaz bağlanabiliyor. Yalnız
40 pinlik bir kablo ile bağlanan bu cihazlara jumper ayarı yapmak
gerekiyor. IDE cephesinde gelinen sonraki nokta ise Ultra Ata
arabirimi. ATA-2 ile uyumlu olan bu arabirim, saniyede 33 MB`lık bir
hıza sahipti. Bu arabirim ile birlikte Cyclical Redundancy Check
Error kontrolü getirildi. CRC, yazılması gereken verinin yazmadan
önce kontrol edilmesi ve hata bulunursa yazma işleminin tekrardan
başlatılması işlemine denir. Bu sayede hız ve güvenirlilik
artırıldı. Zamanla bu arabirim de geliştirildi ve sırayla ATA-66 ve
ATA-100 arabirimleri geldi. Adlarından da anlaşıldığı gibi bu
arabirimlerin hızları 66 MBps ve 100 MBps. Günümüzde yaygın olarak
Ultra ATA-100 kullanılıyor. Hatta bazı anakart üreticilerinin Ultra
ATA-133`ü desteklemeye başladıklarını görebiliyoruz. Ama IDE
arabirimi yerini daha geniş bir desteğe sahip olan Serial ATA`ya
bırakıyor.
Serial ATA Nedir?
Serial ATA, masaüstü bilgisayarlardaki, bazı sunuculardaki ve ağa
bağlı depolama cihazlarındaki paralel ATA fiziksel depolama
arabiriminin evrimleşmiş hali olarak düşünülebilir.
Spesifikasyon daha ince, daha esnek kabloların ve daha az iğne
sayılarının kullanılmasına olanak veriyor. Bu da bilgisayar
üreticilerinin sistemlerini yönlendirmesi ve kurulması kolay
kablolarla tasarlamalarını sağlıyor. Bununla birlikte şu an
kullanılan Paralel ATA teknolojisinden daha kolay, daha esnek
anakart yönlendirmesini de olası kılıyor.
Serial ATA II ile daha da geliştirilecek olan teknoloji önümüzdeki
yılların bilgisayarlarının ihtiyaç duyduğu depolama arabirimlerini
sağlamaya aday.Serial ATA Çalışma Grubu şu anda silikon tasarımı,
kablo/konektör, depolama gibi konularda dünya lideri olan 80`den
fazla üye ile oldukça güçlü bir konumda bulunuyor.
ATA`nın Gelişimi:
SATA/1500 kullanıma hazır İlk zamanlarda bir ATA standardından söz
edilmezdi. Çeşitli firmaların tavsiyeleri ve tecrübeleri sonucunda
zamanla anakart üreticileri de destek vererek ATA özellikleri
geliştirildi. Ardından, ANSI (American National Standarts Institude)
tarafından bir standart haline getirildi. Bu gelişmeden sonra Small
Form Factor komitesi ATAPI arabiriminde standartlaşmaya gitti.
Böylece CD-ROM ve sabitdiskler için ATA kabloları geliştirildi. Bu
arabirim sürekli geliştirilerek standartlaştırıldı. Yani amatörce
bir yol izlendi. Örneğin çok önemli olan BUS terminasyonu bu
standarda sonradan eklendi. En son değişiklik ise, hepimizin bildiği
40 damarlı kablodan 80 damarlı kabloya geçiş ile yapıldı. Bu ekstra
damar sayısı yüksek veri transfer hızlarının güvenli yapılabilmesi
için geçerli. Çünkü gerilim iletimi ile veri aktarımda sorunlar
yaşanabilir. ATA 100 arabiriminin teknolojik gelişmenin sonuna
yaklaşması sonucu yeni bir arabirim için kollar sıvandı. Ve sonunda
Serial ATA standardı geliştirildi. Bugünlerde birçok veri transfer
uygulaması seri bağlantıyı tercih ediyor. Bu da en çok paralel ATA
arabirimini etkiliyor. Çünkü saniyede 100 Mbyte`lık bir hız ile veri
transferi gerçekleştirebilen bu arabirim teknolojisinin sınırına
dayandı. Bu yeni arabirim Ultra Serial ATA 1500 ya da SATA/1500
olarak adlandırılıyor.
Serial ATA`ya Geçiş:
Paralel ATA gelişimini tamamladı Serial ATA, IDE ATA`nın bir sonraki
adımı olarak görülüyor.Yeni arabirimi geliştiren grup geçtiğimiz
aylarda bu yeni endüstri standardının son rötuşlarını tamamladı. ATA
1.0 olarak adlandırılan bu yeni standart, Intel Developer Forum`da
ilgili kişilere tanıtıldı. Yeni standart sayesinde yeni nesil
sabitdiskler daha yüksek bir performansla çalıştırılabilecek. Intel
ve AMD işlemcileri de bu hız artışından faydalanabilecekler.
Kablonun ince olması sayesindeyse, kasa içindeki hava sirkülasyonu
daha etkili hale gelebilecek ve kasa içi ısı değeri düşebilecek. Bu
da sistem kasalarını daha küçük boyutlara indirebilecek. Yeni seri
I/O mimarisi, günümüzde kullanılan paralel I/O yapısının yerini
aldıktan sonra, optik sürücü/yazıcı ve sabitdisk gibi cihazlara
yüksek bir bant genişliği sunacak. Yeni arabirimin bir çok üretici
tarafından desteklenmesi de önemli bir avantaj... Örneğin, APT, Dell,
Intel, IBM ve Maxtor`un yanı sıra Seagate de bu yeni arabirimi
ürünlerine entegre etmeye başladı bile.
Serial ATA`nın teknik özellikleri: SCSI arabirimine rakip
Bu teknolojinin performans değerlerinin ne olduğu hakkında çok net
bilgi yok. Serial ATA`nın teorik olarak saniyede 600 Mbyte`lık bir
veri transfer oranına ulaşılması gerekiyor. Buna karşın, arabirimi
geliştiren grup, veri transfer hızının en az saniyede 150 Mbyte
olacağını garanti ediyor.
Serial ATA, piyasada bulunan işletim sistemleriyle ve yazılımlarla
uyumlu olmakla kalmıyor, master/slave konseptini de destekliyor.
Bunu Paralel ATA`nın BUS topolojisi ile karıştırmamak gerek. Bu
arabirim, daha çok yıldız topolojisine benziyor. Çünkü yıldız
topolojisinde de olduğu gibi sistemler bire bir bağlanıyorlar.
Ayrıca veri iletimi ve gönderimi, farklı veri yollarından yapılıyor.
Nedeni ise, LVDS`nin, yani simetrik veri iletim tekniğinin
kullanılması.
Kablo bağlantılardaki değişiklik: Kablo karmaşasına son
Paralel veri iletiminde hız sadece kısa mesafeli uzaklıklarda
etkiliydi.Uzun mesafelerle veri iletimi gerçekleştiriliyor, ama hız
önemli derecede düşüyordu. Bunun nedeni ise, bit sayılarının uzun
mesafede rasgele hızlarda gitmesi ve bundan dolayı bir karmaşanın
meydana gelmesiydi. Ayrıca, 40 veya 80 iğneli paralel kablolar kalın
olduklarından dolayı, yeterince esnek bir yapıda değillerdi. Bu
nedenle de, kasanın içindeki hava sirkülasyonunu da etkiliyorlardı.
Yeni bağlantının bir diğer özelliği de, paralel bağlantıdan
alıştığımız kalın kablo yerine çok daha ince bir kablo kullanılması.
Dolayısıyla yeni bağlantının pin sayısı da diğer bağlantıya göre
daha düşük. Serial ATA için 6 ya da 8 damarlı bir kablo yeterli.
Paralel kablolarda bu damar sayısı 40 idi, hatta Ultra ATA 66 ve
100`lerin çıkması ile birlikte damar sayısı da 80`e çıktı. Seri
bağlantıda zaman gecikmesinin yaşanması mümkün değil. Çünkü seri
bağlantıda, paralel bağlantının aksine sinyal iletimi tek bir
kanaldan yapılıyor. İğne sayısının düşük olduğu bu bağlantıda, ses
kartı ile CD-ROM arasında bağlanan kablo gibi incecik bir kablo
kullandığından dolayı, hava sirkülasyonu da olumsuz yönde
etkilemiyor.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, aşağıdaki resimde sol tarafta
klasik 80pin ATA133 kablosu, sağ tarafda ise 7pin Serial-ATA
kablosunu görebilirseniz. İncelen bu kablolar sayesinde kasa içinde
daha iyi hava sirkülasyonu ile daha sağlıklı bir soğutma ve daha
derli toplu sistem dizaynları yapmak mümkün. Şuan ki ATA133`ün
133MB/s`sine karşılık Serial-ATA`nın 150MB/s`si arasında bant
genişliği olarak önemsenebilecek bir fark yok. Ancak Serial-ATA
teknolojik olarak çok daha fazla avantaja sahip.
Yeni arabirimin bir diğer önemli avantajı ise, yazılım kurulum
sürecinin azalması ve kablo maliyetlerinin düşürülmesi. Master/Slave
sorununu ile çoğumuz karşılaşmışızdır. Sisteme entegre ettiğiniz bir
IDE cihazı, bu yüzden kullanıcıya dertli anlar yaşatabilir. Paralel
ATA iki adet master mimarisine sahipti. Bu master mimarisine iki
adet de slave dahil ediliyordu.
Bu nedenle günümüzün anakartlarında toplam dört adet IDE cihaz
sisteme bağlanabiliyor. SATA bu soruna teke tek bir çözüm getiriyor.
SATA Host Adaptörü, shadow register setine sahip. Bu register seti,
günümüzün sabitdisklerinde bulunan register setlerini emule ediyor.
Bu özellik sayesinde ATAPI ve ATA komutları, SATA protokollüne
dönüşebiliyorlar. Master/Slave desteği de bu tür bir emulasyon ile
yapılıyor. Eski bir diske sahip olan kullanıcılar, özel
geliştirilmiş bir adaptör sayesinde SATA controller üzerinden
çalıştırılabilirler. Kısaca burada master/slave ilişkisi yok. Yine
dört adet cihaz destekleyen bu bağlantı, paralel arabirimden farklı
olarak peer to peer tekniği ile çalışıyor. Yani, her bir cihaz kendi
kablosu üzerinden ve tek bir port üzerinden bağlanıyor. Böylece host
adaptörüne cihaz başına bağlantı yapılıyor. Bu sayede jumper
ayarlaması ve Bus terminolojisi tarihe karışıyor. Yani, her bir
cihaz, diğer cihazdan bağımsız bir şekilde çalıştırılıyor. Bu
standardı destekleyen cihazları konfigüre etmek gerekmiyor. Jumper
ayarı yok. Ayrıca işletim sistemleriyle uyumsuzluk da söz konusu
değil. Buna ek olarak özel sürücüler kurmak da gerekmiyor. Bu
protokolün bir diğer önemli yanı ise, sadece dahili veri transferler
için düşünülmüş olması. Yani USB/USB2 ve Firewire arabirimleri,
harici bağlantılar için yerlerini SATA`ya bırakmıyorlar
Serial ATA II: Ağ uygulamalarına ekstra güç
Henüz Serial ATA 1.0 arabirimi ile doğru düzgün tanışılmadan, Serial
ATA II arabiriminden söz edilmeye başlandı. Geçen aylarda
katıldığımız IDF`de bu konseptin ilk ürünlerini görme fırsatımız
oldu. Bu arabirim çok daha hızlı olduğundan dolayı, ağ donanımları
ve sunucular için düşünülmüş bir teknoloji. Serial ATA 1.0 gibi
Serial ATA II de yüksek bir bant genişliğe sahip. Dolayısıyla bu
arabirimin de optik cihazlar ve veri depolama ürünlerinde
kullanılması düşünülüyor. Serial ATA 1.0`da olduğu gibi Serial ATA
II de, incecik bir kablo ile veri aktarımı yapıyor. Ayrıca jumper ya
da değişik ayarlamalara da gerek kalmıyor. Bu sayede, entegre
ettiğiniz her bir cihaz, sistem tarafından otomatik olarak tanınıyor
ve çalıştırılması sağlanıyor. Serial ATA II, iki dönemde gelişimini
tamamlayacak. İlk dönemden, sunucu ve ağ donanımlar etkilenecek.
Arabirimin iyice oturması sonucundan da, ikinci dönem devreye
girecek. İkinci dönemde, daha yüksek bir transfer oranı, yani bant
genişliği, üst mertebelere taşınacak. Serial ATA II, Serial ATA 1.0
arabirimine de uyumlu olacak. Serial ATA II arabiriminin 2003
yılının 2. yarısında tamamlanması hedefleniyor. Bu arabiriminin
gelişmesini sağlamakla görevli olan Serial ATA II Working Group,
Serial ATA 1.0`ı geliştiren grubun aynısı.
IDF fuarında, Serial ATA 1.0 arabirimi için üretilmiş çeşitli
ürünler tanıtılmıştı. Örneğin Adaptec, Serial ATA Controller ve PCI
RAID kartlarını tanıtmıştı. Seagate ise Serial ATA sabitdisklerini
tanıtmıştı. Geçtiğimiz ayda gezdiğimiz CeBIT fuarında Maxtor`un da
Serial ATA diskleri ürettiğini görme fırsatını bulduk.
Sonuç: Serial ATA`ya geçiş hazırlıkları
Yeni arabirime geçiş için bu arabirimi destekleyen ürünlerin fazlaca
piyasada bulunması gerekir. Bu yüzden olsa gerek, SATA adaptörleri
geliştirildi. Bu adaptörler sayesinde, Paralel ATA arabirimli bir
disk, Serial ATA arabirimine göre çalıştırılabilir. Çalışabilmesinin
nedeniyse, paralel sinyal iletiminin bu adaptörler sayesinde seri
sinyal iletimine dönüştürülmesi...
Bu adaptörlerin, seriye geçiş için maliyeti artırması, bir
dezavantaj gibi gözükebilir. Ama paralel kullanımda çok önemli bir
yer tutan bellek ihtiyacının minimuma indirilmesi çok büyük bir
avantaj. Bu da doğal olarak geçiş süresini kısaltır. Bu tür bir
gelişme çok güçlü bir arabirim olan Firewire cephesinde yaşanmıştı
ve halen yaşanmaya devam ediyor. Bildiğimiz gibi Firewire ya da
IEEE1394 diye adlandırılan arabirim, senelerdir piyasada olmasına ve
çok hızlı bir arabirim olmasına rağmen, geniş bir ürün seçeneğine
sahip değil.Oysa, sabitdiskler veya optik sürücüler, Firewire
arabirimi tarafından rahatlıkla desteklenebilir.
Serial-ATA harddiskler çıkana kadar ise ABIT`in SERILLEL ismini
verdiği bir çevirici ile bu soruna çözüm getirilebiliyor. Yukardaki
resimde gördüğünüz çevirici ile standart ATA33/66/100/133
harddisklerinizi Serial-ATA konnektörü üzerinden kullanabilirsiniz.
WinXP altında ATA100 Matrox hardisklerimi bu çevirici vasıtası ile
sorunsuz olarak Serial-ATA üzerinden kullanabildim. İsterseniz
sisteminizi bu Serial-ATA bağlantısı üstünden de boot
ettirebilirsiz. Bunun için BIOS`da bir ayar yok ancak Serial-ATA ile
ATA133 RAID aynı fazı kullandığı için boot aygıtı olarak ATA133 RAID
seçtiğinizde Serial-ATA`daki hdd`nizden de boot edebilirsiniz. Tabii
ki ABIT bir adet SERILLEL`ide IT7-MAX2`nin kutusuna dahil etmeyi
unutmamış. En azından Serial-ATA aygıtlar çıkana kadar bence bu çok
iyi bir çözüm. Teknik açıdan ekstra bir avantajı pek olmasada en
azından bizi kablo demetlerinden şimdilik kurtarabilir.
|