Ana Sayfa

Bilgisayar Eğitim CD

Bilgisayar Kitapları

 
 
Adım Adım Web Eğitim Seti Adobe Flash Eğitim Seti




3D MAX Render

RENDER?...

Kullanacağınız yazılımları seçtikten sonra geriye tek bir şey kaldı. Render. Render işinizi bitirdiğiniz son safhadır. Eğer kullandığınız yazılımda güçlü render özellikleri yoksa ortaya çıkan iş, siz çok emek vermiş olsanız bile sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Özellikle derdiniz eğer foto gerçekçi görüntüler yaratmaksa o zaman farklı çözümlere gidebilirsiniz. 3. parti yazılımlar. Çoğu programın kendi render kaliteleri ortalamanın üzerindedir. Render kalitesini belirleyen tabii ki doğru hazırlanmış sahne, doğru yerleştirilmiş ışık kaynakları, doğru render ayarları, güçlü bir bilgisayar ve sabırdır. Bunlar olduğu ölçüde render kalitesi de yükselecektir. Bütün bu yazılanlara sahip olduğunuz halde hala layout sizi tatmin etmiyorsa o zaman sizin, kullandığınız yazılımın dışına çıkıp etrafı araştırmanız gerekiyor. Bu konuyla ilgili araştırma yapan bir hayli kişi ve kuruluş var. Bunların en başarılıları ve en bilinenleri arasında SplutterFish Brazil r/s, Cebas Final Render, Arnold, Mental Ray’i sayabiliriz.

Sahnenizdeki inandırıcılık sadece sizin kullandığınız yazılıma bağlı değil. Şüphesiz kullandığınız yazılımın gücü ve yetenekleri alacağınız sonuçta etkili olacak ama asla tek başına yeterli olmaz. Bu da aklımızdan çıkarmamamız gereken önemli ayrıntılardan biri.

Bunların dışında bir de Paul Debevec’in geliştirdiği HDRI (High Dynamic Range Images) teknolojisi var ve kullandığı teknik itibariyle render için yazılım üreten diğer firmalardan ayrılıyor. Render işlemlerinde kullanacağınız 3. parti yazılımları genellikle bir plug-in gibi, kullandığınız 3D programla entegre bir şekilde kullanıyorsunuz ve bunu yaparken de sahnenizde bulunan texture’lar yeterli olmuyor. HDRI tekniğiyle render yaparken bu formatta bir imaja ihtiyacınız olacak.

HDRI, bildiğimiz RGB görüntülerden farklı bir standart. Üzerinde normal kanalların dışında ışık bilgisini de barındırıyor. Bu teknikle render yaptığınızda sahnedeki objeleriniz, elinizdeki HDRI imajdaki ışık bilgisiyle render edilmiş olurlar. Daha açık bir örnek vermek gerekirse, sahnenizde bir masa ve üzerinde de cam bardak varsa ve siz de artalana bir oda görüntüsü yerleştirip foto-gerçekçi bir etki yakalamaya çalışıyorsanız, bu noktada HDRI imajlar kullanmanız çok daha başarılı sonuçlar almanızı sağlar. Kullanmak istediğiniz odanın HDRI formatlı bir görüntüsü elinizde varsa bu tekniği uygulamak mümkün. (Bu tekniğin nasıl uygulanacağını ve daha geniş bilgiyi www.debevec.org adresinden alabilirsiniz.) Tekniği uygulayıp render ettiğinizde, kullandığınız objeler sanki odadaki ışıkla aydınlanmış ve odanın içindeymiş gibi duracaktır. En azından bir göz atmanızda fayda var.

Buraya kadar daha ziyade proje öncesinde yapmamız gerekenleri gördünüz. Sıra geldi projenin uygulanması sırasında nelere dikkat etmek gerektiğine.

Anlatım tekniğinize karar verdiniz mi? Genel görüntü karikatürize mi olacak, yoksa foto-gerçekçi mi olacak? Ya da her ikisi de mi? Eğer foto-gerçekçi bir görüntü yakalamaya çalışıyorsanız bu durumda çevrenize daha detaylı bakmalısınız. Gerçi öyle bir tarzınız olmasa bile çevrenize dikkatle bakın. Detayları inceleyin. Sayfanın sağ tarafında gördüğünüz imajdaki zemini oluşturan parkeyi ele alalım. Parkenin üzerindeki dokuya dikkat ettiniz mi? Rengine, girinti çıkıntılarına? Bütün bu detaylar gerçek hayatta her yerimizi sarmış durumda. Evde otururken, vapurda giderken, yolda yürürken etrafınıza daha dikkatli bakın, detayları inceleyin. Bunu bir oyun olarak algılarsanız bir süre sonra eğlenceli bir hal alabilir. Kendinize “Ben olsaydım bunu nasıl yapardım?” sorusunu sorun. Karşınızda eski püskü bir kitap duruyorsa kendinize “Bunu 3D’de nasıl gerçekçi yaparım?” diye sorun. Yırtılmış sayfaları, kenarlarda bıraktığı izleri, solmuşluğunu, tozlarını inceleyin. Çünkü bu tip detaylar sahnenizdeki tadı artıracaktır. Yüzeylere sadece bir renk vermek veya bir dokuyu kaplayıp bırakmak bir işin bitmesi için yeterli olmayabilir. Pratik yapabilmeniz için size bir önerim var. Bir fotoğraf bulun veya kendiniz çekin. Mümkünse eski olsun. Başlangıç için ideal olacaktır çünkü eskimiş objelerin üzerinde enteresan dokular ve renkler gizlidir. Gerekirse büyüteçle bu detayları algılamaya çalışın. Tozu, pası, küfü, kırılmış veya yırtılmış kısımları, deformasyonları, üzerine dökülmüş herhangi bir şeyin bıraktığı izi (yoksa siz de dökebilirsiniz, kurallar serbest), çizikleri inceleyin. Daha sonra bu etkileri öncelikle photoshop gibi bir görüntü işleme programında yakalamaya çalışın. Bu sizin detayları daha sağlıklı algılamanızı sağlayacaktır. Bütün bunları yaptıktan sonra 3D ortamda bunu gerçekleştirmeye kafa yorabilirsiniz. Bu pratikleri yaptıktan sonra modelleyeceğiniz objeyi ve üzerine giydireceğiniz dokuyu daha iyi anlıyor olacaksınız. Bu da ortaya çıkan işin daha başarılı bir iş olmasını sağlayacaktır.