PALM
Aslında bu yazının başlığı PDA nedir idi, ancak sonradan sizlere ağırlıklı olarak anlatmak istediğimin belirli bir PDA türü olan PALM olduğunu fark edip başlığı değiştirdim. Yine de önce 'PDA nedir?' sorusu ile başlayalım:
Birkaç yıldır, yeni bir teknoloji, artan bir tüketici ilgisi ile gündelik yaşantımızda yerini almakta. Bu ilginin önümüzdeki yıllarda bir çığ gibi artacağına inanılıyor.
PDA, açılımı 'Personal Digital Assistant' olan bir kısaltma. Teknoloji tarihinde pek çok örneği olduğu üzere (yine) yanlış bir adlandırma. Bilinçli olduğu şüphe götürmeyen biçimde bu adlandırma 'Data Bank' ın işlevlerini çağrıştırıyor. Oysa bu açık bir haksızlık. 'Data Bank' işlevleri bu araçların yeteneklerinden sadece çok ufak bir alt kümesi.
PDA aslında bir bilgisayar. Günümüzde ne yazık ki pek çok kavramdaki gibi 'bilgisayar' kavramında da bir yanlış kullanım söz konusu olduğundan açıklık getirelim. 'Bilgisayar' sözcüğünü genel programlanma yeteneğine sahip, kullanıcı arayüzü olan, mikroişlemcili sistemler için kullanıyoruz. Bu özelliklerin tümünün birlikte var olmadığı sistemlere 'bilgisayar(lı)' demek yanlış. Örneğin bir 'Databank', bir 'Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme Sistemi', bir 'Rot Balans sistemi' için 'bilgisayarlı' ifadesi kullanmak yanlış; buna karşın (belki çok daha zayıf bir mikroişlemci içeriyor olmasına rağmen) tarihi! Commadore 64 bir 'bilgisayar'. Diğer sistemler için kullanılabilecek sıfat 'mikroişlemcili' olmalı.
Evet, bu tanımdan sonra PDA lar anlı şanlı birer 'bilgisayar'. Elde tutulabiliyorlar, cepte taşınabiliyorlar. Grafik ekranları var.
PDA ler şu sıralarda ikiye ayrılıyor. Ana ayırım işletim sistemi kaynaklı, ancak donanım da tamamen biribirinden farklı:
PalmOS
WindowsCE
İlk PDA, 1993 yılında Apple'ın piyasaya sunduğu Newton. Açıkçası tam bir başarısızlık örneği. Bu pahalı cihaz, izleyen üç yıl içinde silindi gitti. 1996 yılının Mart ayında Palm şirketi PalmPilot'u çıkardı. Newton'da yapılan pek çok hata PalmPilot'ta yoktu. Gündelik iş yaşantısını düzenlemede yardımcı, basit fakat kullanışlı programlarla gelen ve bu kez el ile yazılan yazıyı gerçekten tanıyan bu ucuz cihaz, günü yoğun geçen zeki profesyonellerce hemen benimsendi. 'El ile yazılan yazı' deyimini bilinçli kullandım. Bu yazı bildiğimiz 'el yazısı' değil. Newton geliştiricileri bu feci yanlışı yapıp herkesin el yazısını tanımak amacı ile yola çıkmış, ısırdıkları lokmanın yutulamayacak büyüklüğünden ötürü, sonuçta, hiç kimsenin elyazısını doğru dürüst tanıyamayan bir ürün çıkarmışlardı. Hem de avuç dolusu paraya.
Bu kez mikisoft gelişmekte olan bir alana girip, terbiyesizce kendi kurallarını empoze etmekte biraz geç kalmış durumda. Denen o ki Newton'un başarısızlığı mikisoft yönetiminin PDA lere hep soğuk durmalarına neden olmuş. Şu sırada PDA piyasasının 4/5'i sayıları üç milyonu bulan PalmOS cihazlardan oluşuyor. Mikisoft, doğaldır ki, geç de olsa uyandı. Kendi PC ürünleri ile tam bir uyum içinde çalıştığını savladığı ve kullanıcı ara yüzü Windows dünyasını çağrıştıran WindowsCE işletim sistemini geliştirdi. Mikisoft, şu günlerde, konu ile ilgili duyurularında, PC üzerindeki Outlook 97 nin WindowsCE üzerindeki eşleniği ile tam bir uyum içinde olduğunu ve 90 şirketin WindowsCE platformunda yazılım üretmekte olduğunu bağırmakta. Ancak gerçek o ki, ilk kez mikisoft bir alanda tekeli eline almaktan uzak bir noktada. (Kim bilir belki çözümü Palm'ı satın almakta bulurlar)
Palm'ların şu genel özelliklerini sıralayabiliriz :
Boyutları ufak.
Bir kaset kabı ile kıyaslanırsa en ve boyda 1cm daha büyük, kalınlıkta da yaklaşık aynı kalınlıkta veya 5-7mm daha büyük.Ceket cebi veya kemere takmak için ideal.
Çok düşük bir güç tüketimi var.
Siyah beyaz ekranlı modellerde normal bir kullanımla (günde 1-2 saat) AAA türü alkali pil 15-30 gün dayanıyor. Lion kullanan türleri de var. Ekranları renkli olan modellerde pil tüketimi bayağı yüksek. Bu da renklinin çok tercih edilmemesinin bir nedeni. Pilin gerilimini ölçüp buna göre kalan enerjiyi gösteren bir yazılımı var.
İşlemcileri hızlı değil.
Örneğin Palm türündeki PDA lerde kullanılan mikro işlemci bir Motorola DragonBallTM 68328 ve 16-20MHz de çalıştırılmakta. Aslında genelde PDA ler PC lere göre çok daha yavaş mikroişlemciler kullanıyorlar. Ancak…
Program tasarımları 'hızlı tepki' esasına göre yapılıyor.
İşlemcinin yavaş olmasına karşın, program tasarımları 'hızlı tepki' (quick response) esasına göre yapılmakta. PC'lerden alışık olduğumuz, bir programın yüklenmesi için dakikanin kesirleri kadar beklemek yok. Bu işlem hemen hemen anında oluyor. Ayrıca programlar hafızayı hiç bir zaman terk etmiyorlar.
PalmOS kullanıcı ara yüzü bakımından ilginç bir ana fikre sahip.
Çesitli pencereler yok. Aynı anda bir pencere! açık. Bu pencerede de bir program çalışıyor. Yani multitread bir işletim sistemi degil (bu anlamda DOS a benziyor). Pencereler (yani işler) arası geçiş çok kolay ve sanki önceki işin askıya alınması söz konusu gibi davranılıyor. Gerçek öyle değil. Ancak programları tekrar çalıştırdığınızda son bıraktığınız görüntünün ekrana konulması ve son ayar durumana gelinmesi adetten.
Çok kalıcı (bilgisayarcı deyimi ile) 'harici bellek' (disk, disket, vb) yok.
Evet basitçe yok. Onun yerine üç şey var:
Flash ROM
İşletim sistemi ve hazır bazı programlar burada yüklü olarak geliyor. Genellikle 1-2MB boyutunda. Arta kalan boşluğu kullanıcının program/veri koyması olanaklı.
RAM
2-8MB boyutunda. Çeşitli programlar tarafınızdan buraya yükleniyor, PC’lerden farklı olarak çalıştırılmasalar da hep burada duruyorlar (ve doğaldır ki yer işgal ediyorlar). Cihaz kapatılsa bile RAM beslenmeye devam ediyor. Tam ‘reset’ yapılmadığı veya pil uzun süreliğine çıkarılmadığı sürece RAM in silinmesi söz konusu degil.
<Yalnız Bazı Palm’larda olmak üzere> CF kartı takma imkanı.
CF, PCMCIA ile benzer özelliklerde bir ara-bağlantı standardı. Hatta aynısı bile denebilir. Basit bir (pasif) uç-çevirici (pin converter) ile PCMCIA yuvalarına takılabilmekte. CF türde Flash ROM lar, bu günlerde özellikle Digital Fotograf makinalarında kullanılan ve kullanıcı tarafından satın alınıp kolayca takılabilen hafızalardan, dolayısı ile çok popüler, 32MB = ~100 USD a bulabiliyorsunuz. Buraya program ve/veya veri koymak ve bazı cihazlarda programları doğrudan buradan çalıştırmak da mümkün. Her halükarda buradan RAM’e, RAM’den buraya kaydırma yapmak olanaklı. Şu günlerde 350MB lık CF kartlarını piyasada bulmak olanaklı. Yukarıda bu özelliği olan TRGpro ürününü görmektesiniz. Bu cihaz tam PalmOS uyumludur. Yukarıda resmin solundaki görülen cihazın arkadan görüntüsünde CF yuvası açılmış durumda. Bu yuvada gözüken turuncu/siyah/beyaz kart CF kartıdır ve 45x35x3mm boyutlarındadır.
Palm'in PC ile bir anlamda veri bütünlüğü (integrity) gözetilmiş.
Öncelikle, donanım PC ile arada çok kolay veri/program aktarımı yapılabilecek şekilde tasarlanmış durumda. Palm, bir kablo aracılığı ile PC nin istenilen bir seri port'una bağlanıyor. PC tarafında çalışan 'zeki' (kalıcı) bir pogram tüm iletişim ayarlarını otomatik olarak yapıyor. Kullanıcıya düşen yalnızca tek bir tuşa basarak iletişimi tetiklemek. Bu iletişime, Palm dünyasında Hot-Sync deniyor. Bu sayede ajanda, veritabani, 'spreadsheet' uygulamalarında veri senkronizasyonu çocuk oyuncağı olmuş oluyor. Aslında kavram bundan daha geniş. Her türlü Palm programının bir de PC eşleniğini yazmak olası. Bu eşleniklere 'Conduit' deniyor. Her program eşlendiğinde PC tarafında kayıtlı eşleniği ile muhabbet ediyor. Bunun sağlıyacağı serbestiyi ve imkanı anlatmam sanırım gereksiz!
Palm gerek veri iletişimi gerekse program geliştirme ortamı olarak hem Windows'u hem de Linux'u destekliyor.
Palm dünyası, bir yazılımcı olarak söyliyebilirim ki, Windows dünyasının getirdiği alışkanlıklara aykırı. İyi ki de aykırı! Hiç birşey gizli değil. İşletim sisteminin tüm işlevleri, fonksiyon, fonksiyon 1200 sayfayı aşkın bir kılavuzda açıklanmış durumda. Yazılım geliştiricilerine yol gösteren bir bu kadar döküman daha var. Bu dökümanlar herkese açık bir internet sayfasından indirilebiliyor. Bu bakımdan Linux'tan alıştığımız 'açıklık' politikası egemen. Palm şirketi yazılım geliştirilmesi için hertürlü desteği veriyor (örneğin programları test edip, Palm onayı veriyor). Ayrıca çok önemli bir başka desteği de sağlıyor Palm. Serbestçe elde edilip yüklenilebilen bir benzeşimcisi (emulator) var, Palm'ın. Her iki platform (Windows ve Linux) için de elde edilebilen bu yazılım ile Palm'a yüklenecek bir yazılımın nasıl çalıştığını PC üzerinde gözlemlemek mümkün. Bir arkadaşım, Palm'ını almadan çok önce bu yazılımı indirdiğini ve Palm dünyasını bu benzeşimci aracılığı ile öğrendiğini söyledi. Bu program, cihazın dış görünüşü ve ekran görüntüsü dahil gerçeğin bire bir bir kopyasını önünüze getiriyor, tek yapamadığınız cihazı elinize almak.
Palm el ile yazılmış yazıyı tanıyor.
Yukarıda da belirttiğim üzere 'el ile yazılmış yazı' ile 'elyazısı' arsındaki ufak ayırım PDA'lerde başarı ile başarısızlık arasındaki derin uçuruma neden olmuş durumda. Palm'cılar Newton'un başarısızlığı üzerine geniş bir potansiyel alıcı tabanında anket yaparlar. Ve sonuç, çarpıcı bir biçimde insanların 'elle' girdi özelliğini hararetle talep ettikleri ve bunun varlığı ve güvenilirliği için yeni bir yazım alfabesi öğrenmeye bile hazır oldukları yönünde olur. Bunun üzerine tanımanın çok hızlı (yazma hızından büyük) ve yüksek güvenilirlikte olacağı 'basitleştirilmiş' bir alfabe üzerinde yoğunlaşmış araştırmalar. Ve sonuç tam başarı….. Palm, bu alfabeye Grafitti adını vermiş. 60x60mm lik ekranın altında35x20 mm lik bir başka bölge daha var ki buranın ayrı bir hassasiyeti var. Palmcıların 'Stylus' dedikleri bir plastik uçlu kalem ile bu bölgeye yazacağınız Graffiti anında (gerçel-zaman hızında) algılanıp karaktere dönüştürülüyor. Stylus'la (aslında Palmınızla) işiniz bitince bu özel kalemi barındıracak bir yuvası da var cihazın.
Palm cihazlar için pek çok aksesuvar var.
Gerçel klavye
Şimdi bu ne saçmalık diyeceksiniz değil mi? 'Sanal klavyesi mi var ki??' Portatif KlavyeKatlanmış KlavyeEvet var... Palmlarda veri girişinin tek yolu el yazması değil, diğer bir yolu da ekranında çıkan ve dokunmaya hassas bir klavye görüntüsündeki 'sanal' tuşlara plastik kalem (stylus) ile dokunmak. Ancak bu tabii ki ufak bir alanda (55x20 mm) olup bitiyor. Eğer anlamam ben öyle sanal manal, illa parmaklarımla dokunmak, hissetmek isterim derseniz o zaman bastırır 80$ ı ve bazı modelleri katlanır olan gerçek bir Palm klavyesi alırsınız (yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü üzere)
Palm'ın dış dünya bağlantısı
Her PalmOS cihaz (ne marka olursa olsun) bir 'PC bağlanırlığı' ile gelmekte. Bu standart bağlantı çoğunlukla cihazın oturduğu bir beşik ve PC'nin RS232 portuna uzanan bir kablodan oluşuyor. Bundan başka bağlantılar imkanları da mevcut.
IR port
Yenice PDA ürünlerinde (bunların bir alt kümesi olarak PalmOS cihazlarda da) Kızılötesi alıcı/verici birimi standartlaşmış durumda. Bu birimin kullanılması ile özellikle Dizüstü bilgisayarlarda, yazıcılarda ve bazı cep telefonlarında bulunan benzer IR birimleri ile iletişim kurmak olanaklı.
Modem
Alacağınız bir modem ile tek bir düğmeye basarak evinizdeki PC'ye bağlanmanız, veri senkronizasyonu sağlamanız, program yüklemeniz, ve (sıkı durun) evinizdeki PC'yi önünüzdeymiş gibi kullanmanız mümkün. Bu modemlerin iletişim hızları 33.6Kbps. Ayrıca modeminizin ucuna GSM telefonunuzu da bağlamanız olanaklı. TCP/IP PalmOS'un çağdaş sürümlerinde desteklenmekte.Bildiğiniz üzere bazı cep telefonları bu modem desteğini sağlamakta, bazılarının da IR portları bulunmakta. Bu durumlarda cep telefonunuzun Palm cihazınızla konuşması, bunun üzeründen bağlantı kurmanız mümkün. Şu sıralarda farklı farklı (yeni yeni) cep telefonları için bağlantı kabloları ve programlar duyurulmakta.
USB veya Ethernet bağlantısı
CF kart bağlanabilen PalmOS cihazlar için türlü çeşitli eternet kartları ve USB kartları halihazırda var. Palm şirketi haziran sonunda yaptığı bir açıklama ile 2001 yılının başında çıkaracağı ürünlerde SD kartı bağlantısı bulunduracağını ilan etti. SD başka bir standart olmakla beraber PCMCIA ve onun türevi olan CF'e işlevsel olarak benzemekte. Dolayısı ile Palm şirketinin ürünlerinde de bu bağlanırlık özelliklerin pek yakında gerçekleşmesi beklenecektir.
Telsiz (internet) bağlantısı
Bu yeni bir teknoloji. Eğer cihazınıza telsiz eki alırsanız veya telsizli bir Palm cihazı alırsanız ve eğer ABD'de iseniz bir telsiz internet erişimine sahip olabiliyosunuz. Bunun için şimdilerde en ideal cihaz Palm VII (sağda). Bu şebekeden destek almak için azımsanmayacak bir ücret de ödüyor Amerikalılar...~50$/ay.
Buna ek olarak Palm şirketi bu yılın başında bluetooth teknolojisini desteklediğini açıkladı. Bu telsiz veri iletişim teknolojisi, kısa mesafeler için her türlü cihaz arası bağlantıyı telsiz aracılığı ile yapmayı hedefliyor. Söz konusu cihaz kümesinin içine aklınıza ne gelirse katılmış durumda. PC, yazıcı, diğer bir PDA, telefon, her türlü taşınabilir cihaz... Dolayısı ile in(ter/tra)net bağlantısı. Pek yakında Palm VII'in bu teknolojiyi desteklemesi ve ayrıca içinde telsizi olmayan araçlar için de çok ucuza ek (add-on) telsiz birimlerinin çıkması beklenir.